News
News
Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) davasının ikinci duruşması bugün yapıldı.
Sanıkların büyük bir kısmı vareste tutulduğu için duruşmaya katılmazken, mağdur sıfatıyla Adnan Arsu mahkemede hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak Adnan Arsu dinlendi. Arsu, Tekirdağ’da yumurta üretimi yaptığını belirterek, yem ihtiyacı için piyasadan mısır temin ettiğini ve bu ürünleri Candarlar Tarım’dan aldığını söyledi. Mağduriyeti ve maddi zararı olmadığını belirten Arsu, şikâyetçi olmadığını ifade etti. Arsu, “Tarım İl Müdürlüğü’nden gelen raporda, bu ürünlerin yem olarak kullanılabileceği bildirildi. Biz de buna istinaden kullandık. Ayrıca GDO’lu soya da kullanıyoruz. Soya ile mısırı karıştırarak hayvan yeminde değerlendiriyoruz,” dedi.
Daha sonra tanık sıfatıyla Pasın Akbulut’un beyanları alındı. Tarım İl Müdürlüğü Yem Şube Müdürü’nden Akbulut, ithalat sürecini mahkemede anlattı. Akbulut, “9 Mayıs 2024 tarihinde şubemizde çalışmayan daha önce bizde çalışan Hasan Zeybek isimli kişinin siatem üzerinde işlem yaptığını tespit ettik. Önce bakanlığa söyledik. Daha sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bakanlık müfettiş görevlendirdi. Hasan Zeybek üzerinden 6 işlem gerçeklemiş. Diğer beş işlem bizim şubede çalışan görevli tarafından yapılmıştır. Gemiler boşaltıldığı için yurt içindeki bulunan mısırlardan numune aldık. Biz bir tek AK Nişasta’dan gıdalık tespit ettik. Onu da Kırklereli müdürlüğü yaptı. Diğer numuneler yem fabrikalarından aldık. AK Nişasta’nın yedi emine alınan ürünleri idari mahkeme karararı serbest bırakıldı. Analiz sonuçları yeme uygun GDO’lu olan ürünleri firmalara teslim edildi. Uygun olmayan serbest bırakılmadı. İlk defa böyle bir durumla karşılaştık.” dedi.
Mahkeme başkanının usulsüz işlemlerin niçin yapılmış olabileceği üzerine Akbulut, “ürünün bizden denetlenemesi bize gemiyle gelen ürünün bildirilmemesi. Kendi sistemimizi kontrol ettiğimizde bizde çalılmayan bir personelin şifresi ile girildiğini tespit ettik. Gemilerden benim haberim yok. Gemilerin ülkeye girişinden bizim haberimiz olmadığı için hiç numune alınmadı. Numune alamadık çünkü ithalat yapıldığı bize bildirilmedi. Kurum içinde bir zafiyet olmadı. 11 dosya haricinde bütün dosyalardan numune aldık. 3 bine yakın ithalat işleminde usulsüzlük yok sadece 11 gemide var. Tek pencere sisteminde bu arkadaşın şifresini kim kırıp girdiyse bu usulsüzlüğü o yapmıştır. Fatih Can’ı arayıp şifre değiştir demem niye arayıp söyleyeyim. Osman Sakız bu işi yapıyor. Bakanlıkta Fatih Can ile hiçbir iletişime geçmiyoruz. Fuat Sedat Kayhan isimli bakanlık sorumlusu ile iletişime geçiyoruz sorun olduğunda. Osman Sakız haricinde müdürlükte Eda Göktepe bu işlemlerle ilgilenir. 8 bin işlem yaptık 11 gemide sıkıntı oldu. “dedi.
Kaan Çelik’in Avukatı Adem Kesebir Akbulut’a ifadesinden dolayı teşekkür etti.
Cengizhan Erbaş Abulut’a ” İlk gelen gemideki ürün yüzde yüz analize tutulur dedi. Bunun yasal bir mevzuatı var mı” diye sordu. Akbulut, “Böyle bir mevzuat yok. Üründe analiz istersen analize gider. Bizim hiçbirimizin tarım bilgi şifresi yok” Dedi.
Akbulut’un “Gemiden haberim yok. Haberim olsa numune alırdık. Haberimiz olması” demesi üzerine bir avukatın “bu gemi yürüyerek mi geçti” sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Akbulut, “Türkiye’de ilk defa 11 gemi yetkisiz kişilerce şifre tanımlamanan şifrelerle ithal edildi bu durumla ilk defa karşılaşıyoruz. Mağduruz” dedi.
Tanık olarak tarım müdürlüğü çalışanı Hasan Zeybek, “42 yıllık çalışanım. 2018 yılında bahse konu birimden ayrıldım. Şifrem sonradan aktif edilmiş. Yapılan işlemler benim bilgim dışında olmuştur. Benim kullanıcı ismim pasif hale getirilmiş. Sistemde bir admin var. Burası benim şifremi aktif hale getirmiş. Ben şubeden ayrılfıktan sonra sisteme girmedim. Admin var ama kim olduğunu bilmiyorum. Harçlar yatırıldığı halde numune alunmamasını konusunda yorum yapamam. Dosyaya konu 11 geminin ithalat dosyalarının bulunamaması ile ilgili yorum yapamam. İthalatı biten dosyalar önce personelin dolabında sonra müdürlüğün arşivine taşınır. Bu görev teknik personelin görevidir.” dedi.
Tanık Osman Sakız, “2018 yılında Tekirdağ gıda yem şubede şubede başladım. Sistem sorumlusu olarak görev yaptım. Personel şifresini unuttum diye yeni şifre kendi başına alır. Ankara’da Fatih beyin yaptığı işlemi ben de yapıyorum. Kimse kimsenin şifresini bilmez. Şifresini unutan kişi kendi işlemini kendi yapar. Tarım orman gov.tr uzantılı mailler kullanılır. Eskiden şahsi mail kullanılırdı. Hasan Zeybek ile aynı şubede kısa süre çalıştık. Ben sistem sorumlusu olmadan önce Hasan Zeybek ayrıldı. Kişi ayrıldıktan sonra sistem pasif hale getirilir. Pasif edilen hesap kapatılır anlamına gelir. Tamamen kapatılmaz hesap dondurulur. Kişi sisteme giremezse şifremi unuttum butonuna tıklıyor, tek kullanımlık şifre mail adresine geliyor. 2018’den önce bu şifreyi sistem sorumlusu değiştiriyor muş. Ben fatih Cihan ile hiç görüşmedim. Hasan Zeybek benim sistemimde aktif edildiği söylendi. Araştırdım. Sadece Hasan Zeybek değil başka hesaplarda denenmiştir. Bunişlemi yapan tek kişi bakanlık ssitem sorumlusu Fatih Cihan’dır. Sadece bunu ön yapabilir. Hasan Zeybek bizim şubede olmadığı için fark edildi. Log kayıtlarında bunu usulsüzlüğü kimin yaptığı tespit edildi. Ben sisteme giremeyince bekledim. Biraz bekledim beni sisteme kapatmışlar. diğer sistem sorumlusu Eda hanıma sorduğunda benim pasif olduğumu anladım. Benim sistem sorumluğum Ankara’dan pasif edilmiş. Cengizhan Erbaş’ın şifresi benim tatafımdan alındı. Cengizhan Erbaş’a şifre sıfırlama yetkisi olan biri yapmıştır. Bizim sistemin en büyük açığı sms gelmemesiydi. Rahatlıkla telefondan ihracat işlemi yapılabilir. VPN üzerinden de bu işlem yapılabilir. Ben burada Hasan Zeybek şifresinin altif edilmesi ile ilgili buradayım. İbrahim Şenol ve Cengizhan Şimşek hesabı benim üzerinden aktif edilmiş. Üç dakika içerisinde üç kişi aktif edilmiş. Sistem üzerinde kişi kötü niyetliyse numune almadan uygun verebilir. Sistem üzerinde izin verilebilir. Ben gümrük müşavirlerle ile görüşmezdim. Ama bu iş benim başıma geldi. Tek kullanımlık şifre benim ve bakanlık sistem sorumlusu görevinde. Ben bunu 2018’den beri kullanmadım. 22 martta benim şifrem pasif edildi. Bunu sadece bakanlık sorumlusu yapabilir. Benim tek kullanınlık şifremi Eda hanım alamaz. Eda hanım benim sisteminde şifre alamaz. Pasif aktif işlemini Eda hanım yapar. Tek kullanımlık şifre alamaz. Bunu sadece bakanlık görevlisi yapar” Dedi.
Tanıkların yaşanan olayı manipüle etmeye çalıştığını ileri süren bakanlık çalışanı Fatih Cihan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Diğer sanıklar da üzerlerine atılan suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme, bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 5 Eylül’e erteledi.
Sanıklar hakkında, “Resmi belgede sahtecilik”, “Biyogüvenlik Kanunu’na muhalefet”, “İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokmak” ve “Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak gıdalar üretmek” suçlarından 5 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
