Tekirdağ Hayat Veren Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde görev yapan Uzman Psikolog Cansel Çakır, Akut Stres Bozukluğu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Çakır, Akut Stres Bozukluğu’nun, DSM-IV’e göre aşırı travmatik bir stres kaynağıyla karşılaştıktan sonra bir ay içerisinde disosiyatif ve anksiyete belirtilerinin görüldüğü durumlar olarak tanımlandığını belirtti.
DSM-V’e göre, Akut Stres Bozukluğu’nda görülen belirtilerin 2 ile 30 gün içerisinde görülüp kaybolması gerektiğine dikkat çeken Çakır, bu belirtilerin bir aydan daha fazla sürede devam etmesi durumunda tanının Travma Sonrası Stres Bozukluğu olarak değiştirildiğini açıkladı. DSM-IV ile DSM-V arasındaki farklara odaklanan Çakır, özellikle travmatik olayın tanımında ve disosiyatif belirtilerin sayısında değişikliklerin olduğunu vurguladı.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun DSM-IV’te altı ölçütten oluştuğunu ifade eden Çakır, bu ölçütlerin travmatik stres etkenini tanımladığını belirtti. Ayrıca, belirtilerin klinikte olayın tekrar tekrar yaşanması, kaçınma genel tepkiler ve aşırı uyarılmışlık olarak üç gruba ayrıldığını ekledi.
DSM-V’e geçildiğinde, Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun daha özelleştirilmiş semptomlarla tanımlandığını ifade eden Çakır, Akut ve Kronik tanımlarının kaldırıldığını ve gecikmiş başlangıcın netleştirildiğini belirtti. Ayrıca, DSM-V’de yeni bir sendrom olan Gelişimsel Travma Bozukluğu’nun eklenmesine de değinen Çakır, özellikle çocuklardaki belirtilerin okul ve ergenlik çağındaki görünümlerine vurgu yaptı.